Uzay Kaleminin Gerçek Hikayesi
[ Okuma süresi tahmini 4 dakikadır ]
NASA’nın uzayda yazabilen bir kalem geliştirmek için milyonlarca dolar harcadığı, Sovyet kozmonotlarının ise sadece kurşun kalem kullandığı şeklindeki popüler efsaneyi duymuş olabilirsiniz. Ama bu hikaye doğru mu? Ve uzay kaleminin arkasındaki gerçek hikaye nedir?
Efsane doğru değil. NASA, uzay kalemine milyonlarca dolar harcamadı. Aslında NASA uzay kalemini hiç geliştirmedi. Uzay kalemi, 1948’de Fisher Pen Company’yi kuran Amerikalı sanayici ve mucit Paul C. Fisher tarafından icat edildi. Fisher, sıfır yerçekimi, sualtı, aşırı sıcaklıklar dahil hemen her koşulda yazabilen bir kalem yaratmak istedi. Kalemin yönü veya ortamı ne olursa olsun tutarlı bir mürekkep akışı sağlayabilen basınçlı bir mürekkep kartuşu araştırmak ve geliştirmek için kendi parasını ve zamanını harcadı. Şirketin bu çabaya kendi fonlarından yaklaşık 1 milyon dolar yatırım yaptığı, ardından ürününün patentini aldığı ve sonuç olarak pazarı eline geçirdiği söyleniyor.
Fisher, icadının patentini 1965’te aldı ve test için NASA’ya teklif etti. NASA, uzayda kalem kullanımıyla ilgili bazı sorunlarla karşılaştıkları için ilgilendi. Kalemler kırılarak ekipmana zarar verebilecek veya göze kaçabilecek keskin parçalar oluşturabilir. Grafit yanıcı olduğundan ve oksijen açısından zengin ortamlar yanma riskini artırdığından kurşun kalemler de yangın tehlikesi oluşturuyordu. Ayrıca kurşun kalemler, önemli verileri kaydetmek için ideal olmayan, silinebilen veya lekelenebilen izler bırakıyorlardı.
NASA, Fisher’ın uzay kalemini test etti ve gereksinimleri karşıladığını gördü. Apollo programı için her biri 6 dolardan 400 kalem sipariş ettiler.
Sovyet uzay programı da uzay kalemini test edip onayladı ve kendi kullanımları için 100 kalem sipariş etti. Hem NASA hem de Sovyet uzay programı, sonraki görevleri için uzay kalemini kullanmaya devam etti ve bugün de etmeye devam ediyor.
Kaynaklar: (1) Space Pens, Pencils, and How NASA Takes Notes in Space, (2) The Fisher Space Pen (3) OUR STORY
Space Pen
Fisher Space Pen, özel bir mürekkep kartuşu ve yaylı bir uç mekanizması içerir. Mürekkep kartuşu, azot gazı ile doldurulmuş ve 35 atmosfer basınca sahiptir. Bu sayede, mürekkep kartuşunun içindeki gaz, mürekkebi uca doğru iter ve kalem her açıda yazabilir. Yaylı uç mekanizması ise, kalemin kapalıyken ucu içeri çeker ve açıkken ucu dışarı çıkarır. Böylece, mürekkep sızması veya kuruması önlenir. Ayrıca, Fisher Space Pen’in mürekkebi, -30°C ile +120°C arasındaki sıcaklıklarda çalışabilir ve suya, yağa ve alkol gibi maddelere dayanıklıdır.
Uzay kaleminin kullanılmasının nedeni, uzayda yazmanın önemli olmasıdır. Uzayda yazmak, astronotların not almasını, veri kaydetmesini, rapor yazmasını ve iletişim kurmasını sağlar.
Ayrıca, elektronik cihazların arızalanması veya bozulması durumunda, uzay kalemi ile yazmak hayati olabilir. Örneğin, 1970 yılında Apollo 13 görevinde yaşanan oksijen tankı patlaması sonucunda elektrik kesintisi olmuştu. Astronotlar, uzay kalemini kullanarak karbon dioksit filtresini tamir etmeyi başarmışlardır.
Uzay kalemi, Amerikan yaratıcılığının bir simgesi ve uzay meraklıları için popüler bir hatıra haline geldi. Fisher, icadını geliştirmeye ve ürün yelpazesini genişletmeye devam ederek farklı model ve renklerde uzay kalemleri yarattı. Ayrıca uzay araştırmaları ve teknolojisine katkılarından dolayı takdir ve ödüller aldı.
Uzay kaleminin gerçek hikayesi savurgan harcamaların veya zekice doğaçlamaların hikayesi değil, yenilik, girişimcilik ve işbirliğinin hikayesidir. Uzay kalemi NASA’nın bir ürünü değil, bir adamın vizyonunun ve azminin ürünüydü. Evet ürün çok başarılı ancak Nasa testleri de ürünün başarısına büyük katkı sağlamıştır.
Uzay kalemi, basit ama etkili bir icattır. Uzay programları için değil, ama uzay programları tarafından benimsenmiştir. Uzayda yazmanın zorluklarını aşmış ve astronotların hayatını kolaylaştırmıştır. Uzay kaleminin gerçek hikayesi, bilim ve teknolojinin insanlık için neler yapabileceğinin bir örneğidir.