İstanbul’un Sokak Tabelaları Eski Olsa
[ Okuma süresi tahmini 4 dakikadır ]
İstanbul’un sokak, cadde isimlerinin tabelaları 2007 yılında yenilendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2005 yılında Bülent Erkmen ve Aykut Köksal’dan İstanbul’un tabelalarını tasarlamalarını istemiş. Proje 2 yıl sürmüş ve şu an kullanılan tabelalar ortaya çıkmış.
Projenin özet detayları Wikipedia İstanbul’un sokak tabelaları sayfasında var. Renkler, yazı tipi her şeyi çok özenli tasarlanmış. Hatta bir çok başka şehrin belediyeleri de tasarımları birebir alıp kendi sokak tabelalarına uygulamışlar.
Oysa şehirler kendi yerel kültürlerini yansıtacak tasarımlara yönelmeleri gerekir. Özellikle eski şehirlerin daha da özen göstermesi gerekir. Eski kentlerin modern tasarımlara çok da ihtiyacı yok. Yeni diye yapılan tasarımlar eğreti duruyor. Ve bir çoğu zamansız tasarımlar olmuyor yeni yapılanlar.
İstanbul’un eski sokak tabelalarını hatırlayanlarınız olabilir. O eski tabelaların İstanbul’u yansıttığı aşikardır. Eski büyük şehirlerin klasikleşen, ikonikleşen kent mobilyalaları vardır. Medeniyetlerini yansıttığı söylenebilir. Eski ve eskimeyen değerlerini korudukları düşünülebilir.
Peki İstanbul’un eski tabelalarını günümüze, günümüz ihtiyaçlarına taşıyabilir miyiz? Neden olmasın.
Yukarıda bunun bir örneğini vermeye çalıştım. Adres sıralaması da büyüklük olarak tersten olduğunu düşünürsek: Sokak ismi/ Cadde ismi > Mahalle/ Semt ismi > İlçenin ismi şeklinde sıralanması daha okunaklı ve ihtiyaca yönelik olacaktır. Şu an kullanılan tabelalarda olduğu gibi ikinci büyük yazının ilçe olmaması gerekir.
Her ilçenin ayrı bir renge sahip olmasının gereği var mı? Bu da tartışılır. Bence yok. Gereksiz bir renk curcunasına sebep oluyor sadece. Zaten İstanbul’un 39 tane ilçesi var. Herbirine ayrı renk atamak ne işe yarar bilemiyorum. Çoğu renk birbirinin benzeri, açığı koyusu oluyor ve ayrışmayı sağlayamıyor.
Mahalle/ Semt isimlerinin yanında posta kodu da eklenebilir. Aslında büyük kolaylık sağlayan bu sistem biz de tam oturmadı. Firmalar kullanmasına rağmen bireysel kullanımının da artması tabelalarda yer alması ile sağlanabilir.
Renk olarak örnekte ben de kırmızıyı kullandım. İstanbul’un eski sokak tabela rengi kırmız olduğu için. Evet kırmızı güzel. İstanbul’u hatırlatan bir renk haline gelmiş. Yeni tabelalarının ana rengi olması da bunu destekliyor aslında.
İstanbul’un eski, tarihi yapısına uygun olur mu? Olur gibi duruyor. Aslında Cumhuriyet sonrası bir tasarım. Çok eski değil tarihi olarak. Ama güçlü ve akılda kalıcı bir yapısı yok mu?
Ayrıca okunabilirlik açısından başka renk de seçilebilir. Özellikle beyaz ve/veya açık renk zemin üzerine siyah, koyu renkli yazı ile. Bizde diğer şehir belediyeleri İstanbul’un yeni sokak tabelalarını kopyalayacaklarına kendi tasarımlarını yaptırması gerekir. Kolaya kaçmanın bir faydası yok. Ama bu işlere bütçe ayırmıyorlar. Var olan bir taneyi kopyala gitsin zihniyeti ile 2 senelik emeği saniye içinde alıp gidiyorlar.
Paris mavi üzerine beyaz kullanmayı tercih etmiş. New York yeşil üzerine beyaz. Berlin ise beyaz üzerine siyah. Roma da açık renk mermer taş üzerine koyu renkli yazı ile kullanmış. Milano da. Venedik ise beyaz ve sarı üzerine koyu renk yazı ile kullanmış. Londra da beyaz üzerine siyah yazı ile sokak tabelalarını tercih etmiş.
Ben de olsam İstanbul için değil belki ama başka bir şehir için beyaz, açık renk üzerine siyah koyu renkli yazı ile olan bir tasarım tercih ederdim. Eski bir şehir isem biraz daha klasik tarzlı, yeni bir kent isem biraz daha modern olabilir. Ama zamansız bir tasarım olmalı ki, belediye kaldırımları gibi her 3-5 senede bir değiştirilmesin.