İyi, Kötü ve Kortizon
[ Okuma süresi tahmini 4 dakikadır ]
Kortizon hem iyi süper bir kahraman hem de kötü adam da aslında. Zaten doktorlar da mecbur kalıp kullanıyorlar. Çok da haz etmiyor ve mümkün olan en kısa sürede kesmek istiyorlar. Kesmek derken de öyle şak diye kesemiyorsunuz kortizon kullanımını. Doz azaltarak belirli bir takvim içinde yapılıyor.
Kortizon “Ani İşitme Kaybı” için mevcut bilinen tek ilaç. Ani işitme kaybını iki kere yaşamış biri olarak iki kere de yazdım.
Ani işitmek kaybı teşhisi koyulur koyulmaz kortizon tedavisi hemen planlanıyor. Damardan da verilebiliyor. Ama çoğunlukla 10-14 günlük, kilonuza göre hesaplanan yüksek doz haplarla hemen başlanıyor. Doz azaltılarak devam ediliyor. Bu tedavi sürdürülürken kulak içine çok ince iğne ile kulak zarını delerek ayrıca kortizon veriliyor. Bu kulak içi uygulamanın “kortizon” yan etkisi olmuyor.
Bizim konumuz ise yan etkileri olan hap şeklinde alınan “kortizon”. Bana reçete edilen “Prednol” isimli ilaç. Her iki seferde aynı ilaç verildi. Yanlış anlaşılma olmasın, ilaç markasının hiç bir suçu yok. sonuçta etken madde “kortizon” bir bela.
Kortizon kullanırken tuz ve şeker’ e çok, ama çok dikkat etmek gerekiyor. Bir tedaviden yeni çıkmış tam “oh istediğimi yiyeceğim” derken bu ani işitme kaybı ve kortizon tedavisi ile ayrıca çok hüsrana uğradım. İstediğimi bırakın normalde yediğim bir çok şeyden de vazgeçmek zorunda kaldım.
İnsan tuz’un önemini böyle durumda anlıyor. Biliyorsunuzdur belki, konu ile ilgili küçük bir masal/ hikaye vardır. Bir Kral ve üç kızı ile ilgili. Hani Kral merak etmiş ve kızlarına sormuş beni ne kadar seviyorsunuz diye de en küçük kız “seni tuz kadar seviyorum” diyince kızan ve kızını kovan Kral ve kızlarının hikayesi.
İşte öyle özlüyorsunuz ki tuzu ve tuzsuz yiyince vücut ayrı şaşırıyor tuzlu yeseniz ödem yapıyor, bir yerleriniz şişiyor. Ha bir de bu alçak kortizon bir işgtah açıyor bir iştah açıyor. Dünyaları yeseniz doymuyorsunuz. Dünyaları yersiniz de, tuzsuz ve şekersiz olacak. Tuz olmayınca mı doymuyoruz acaba diye düşünmeyin bile. Ben tedavi bittikten bir kaç gün sonra zeytini ve balı biraz fazla kaçırdım. Vay sen misin! Benim dizlerim bir ödem yapsın. Özellikle sol dizim. Yukarıdan bakıyorum. Kendi bacaklarımı tanıyamıyorum. başkasının dizleri gibi. Yamru, yumru ödemler. Kabus gibi. Bugün anca düzeldi gibi oldu. Günlerdir de tuzsuz ve şekersiz yemeye devam ediyorum. Ne zaman normal yeme düzenine döneceğim bilemiyorum tam. Neyse bu hafta yavaş yavaş olur sanırım.
Kortizon’un bir başka kötü yan etkisi de uyku düzeninin bozulması. Günlerdir saatbaşı uyanıyorum. Su içiyorum. Çişimi yapıyorum. Gece boyunca 4-5 kere en az. Sabah da 5’ten sonra uyku yok.
Bir başka yan etki ise, sıcak basması, terleme yapıyor. Buz gibi havada ter içinde kalıyorsunuz. Gece yorganı atıp öyle bekliyorum. Geçince üşüme geliyor tabii.
Daha kalp, damar, şeker ve benzeri yan etkiler olabilmiş olabilir de onları da gelecek ay kontrollerde bulurlarsa bulurlar artık.
Neyse geçen sefer böyle şiddetli yan etkiler olmamıştı. Bu sefer ki, ki 2,5 yıl sonra oldu, daha ağır geçti. Bir daha olursa, bir sonra ki sağır bırakacak sanırım.
Ama bu sefer de işini gördü sevgili “Kortizon” yüksek frekanslar hariç işitme kaybım çok büyük ölçüde geri geldi. Benim yaşımda, yaşlı biri olarak oldukça iyi diyelim. Sonuçta sağlam olan sol kulağımda da yüksek frekanslarda kayıp var. Bu yaşta olunca, konuşmaları anlayabilme düzeyine gelmek “iyileşmek” sayılıyor. Sevgili doktorum sağolsun. Bir kez daha bir kulak borçluyum kendisine. Ne kadar teşekkür etsem az.
Faydası olur mu bilmem ama iyileşmeni diliyorum. Yan etkilerden de kurtulmanı tabi.
Sevgiler.
Çok teşekkür ederim.