Market Yasakları
[ Okuma süresi tahmini 1 dakikadır ]
Bu kapanma döneminde yasaklar yasaklar üzerine geliyor. Sadece kapanma diyoruz, “tam” diyemiyoruz, çünkü tam değil.
Buyrun okuyunuz; Kapanmada kaç kişi muaf oldu?
Yasaklar ise genelge üstüne genelge ile -öncelikle- marketlere bildiriliyor. Marketler de hemen uyguluyor. Yöneten bir güç sana ne satıp ne satamayacağını ve de ne zaman satıp satamayacağını dikte ediyor. Sen de bugün o reyonu, yarın öbür reyonunu kapatıyorsun. Sermayenin hiiç derdi değil bu yasaklar.
Bu yasak ve genelgeler ile bu dönem, pandemi, kapanma bahane edilerek, neleri alabileceğimiz neleri alamayacağımız bize de dikte ediliyor. Şunu alabilirsin, bunu alamazsın. BBC’nin İçişleri Bakanlığı market genelgesi: Hangi ürünlerin satışı yasak, yeni düzenlemeler neler? haberinden ulaşabilirsiniz.
Bir insanın bardak alması neden yasak olabilir ki? Pil reyonun önünde ne kadar yığılma olabilir, domates, patates, soğanın yanında?
Parkları kapatıp AVM’leri açan, özel araç ile seyahati yasaklayıp, toplu taşımaya zorlayan, motosikletin arkasında eşi ile seyahat edene “sosyal mesafe niye yok” cezası kesen zihniyetten çok şey beklememek gerekiyor tabii.
Alkol yasakları inadıyla başladı her şey. Zaten durum saçmaydı, çok daha saçma oldu. Ama şaşıramıyorum Türkiye’deki bu tarz saçmalıkla artık. Belki de gündemi tamamen değiştirme çabası bunlar. 128 milyar dolar, Ruhsar Pekcan, intiharlar, geçim sıkıntıları, artan yoksulluk ve işsizlik…
Ama değil! Bugün Nevşin Mengü’nün youtube yayınında söylediğine hak vermemek mümkün değil. ‘Gündemi ne olduğunu bildiklerini sanmıyorum’ demişti Nevşin Hanım. Kesinlikle katılıyorum. Sokaktaki gündem, iktidarın gündeminden çok daha farklı. Görmek istemiyorlar, görmüyorlar.