Migros’un Unutulan Amblemi ve Tarihi
[ Okuma süresi tahmini 4 dakikadır ]
Migros aslında bir İsviçre markası. 25 Ağustos 1925 tarihinde Zürih’te Gottlieb Duttweiler tarafından kurulmuştur. 1941 yılında kooperatifler birliği haline gelmiştir.
Türkiye gelmesi ise 1954 yılında İstanbul Belediyesi ile gerçekleşmiş. İstanbul Belediyesi halka uygun, ucuz ürün tedarik etmek amacıyla Migros ile irtibata geçer.
Migros, 1954‘te Türkiye pazarına girerek İstanbul Belediyesi iş birliğiyle Migros Türk‘ü kurdu. “Migros” isim hakkını da İstanbul Belediyesine vermişler. Ki daha sonra başka hiçbir yere isim hakkı verilmemiş. Burada ki ortaklık yapısı net değil. Kurulan şirket İstanbul belediyesi ile İsviçre Migros’un ortak yapısı mı? Yoksa isim hakkı ile sadece İstanbul Belediyesinin mi? Kaynaklarda bu konu yok. Bir kooperatif ortaklığı olması kuvvetle muhtemel. Migros’un ilk kurucusunun kooperatiflere verdiği önem biliniyor.
İlk Migroslar gezici kamyonlar ile satış yapıyorlar. İsviçre’de de öyle başlamış. Bizde de öyle başlıyor. İlk 20 kamyon İsviçre’den geliyor, ancak bu kısım net değil. Ücreti karşılığı mı gelmiş kamyonlar, yoksa ortaklık yapısı içinde mi, herhangi bir kaynakta yok. Ama ilk kamyonların İsviçre’den geldiği kesin. Zamanın gazete haberlerine göre toplamda 40-60 kamyon gelmiş.
İlk Migros Mağazası
Bir kaynağa göre: 23 Aralık 1955 tarihinde ilk sabit Migros Galata köprüsünün Karaköy tarafında açılmış, “MİGROS Köprübaşı” adı verilmiş. Diğer bir kaynağa göre: İlk Migros mağazası ise 16 Aralık 1957’de Beyoğlu Balık Pazarı’nda açılmış.
Bu konu aslında önemli. İlk market mağazasının Migros mu, Gima mı olduğunu belirleyecek. Gima ilk ulusal süpermarket zinciri olarak biliniyor. Migros’un İstanbul’dan diğer illere yayılması daha sonra olduğu için. Yine de ilk “market” hangisi sorusunun yanıtını vermek için tarih bilgilerinin teyitli olmasına ihtiyaç var.
Migros’un kendi tarihçesinde bile olmayan bilgiler var. Ancak tam güvenilebilir mi, ben de emin olamıyorum.
İlk Migros Amblemi
Bulabildiğim ilk Migros amblemi/ logosu İsviçre kaynaklı. İlk kuruluş yıllarında, gezici kamyonların bir çizelgesinde kullanılmış.
Amblem kaynak görselinde siyah beyaz. Ben de öyle kullandım. Die Brücke, köprü demek. Migros’un kuruluş amacına ve kooperatif mantığına çok uyan bir tanım ve amblem. Üretici ile tüketici arasında bir köprü.
Bu aşağıda çizdiklerim de dönem reklamlarında kullanılanların benzerleri. O dönem kullanılan yazı tiplerini bulmak çok zor. Mümkün olan benzerlerini kullanmak zorunda kaldım.
Gezici kamyonların tentelerinde kullanılan yazı da aşağıdakine benzer denilebilir. Kamyonlarda köprü ikonunun kullanımına rastgelmedim.
Mağaza tabelasında kullanımı da aşağıdaki gibi.
Tarih olarak 1965 çünkü görseli hazırladığım fotoğraf 1965 olarak işaretlenmiş. İlk mağazalarda köprü ambleminin kullanılıp kullanımadığı belirsiz. Onların fotoğraf olarak belgesi maalesef yok.
Bu yazı ve amblem muhtemelen 70’li yıllara kadar devam ediyor.
İstanbul Belediyesi isim hakkını 1975 yılında Koç Holding’e satıyor. Sonraki hikayesi bu yazının konusu değil. Mağazaları da satmış mı belli değil.
70’ler de bir dönemde herhalde bir ara büyük M logosuna geçmişler. Onun tarihi de belirli değil, kaynak yok, bilgi yok. Büyük M’li Migros logosu da bu yazının konusu değil zaten. Muhtemelen o logo da İsviçre’den gelmiş.
Gelelim meselemize, ilk logo çok güzel değil mi? Gerek anlamı, gerek sadeliği. Büyük turuncu bir M harfinden çok daha güzel. Ama sadece Migros Türk değil, İsviçre sahipleri de büyük turuncu M harfini tercih etmişler.
Konuyu büyük şirketlerin, koca koca reklamcıların bildiği daha doğrudur herhalde deyip kapatayım.
Sizce?
Logo sade ve güzel, anlatmak istediğini de güzel anlatıyor. Peki bir yerine iki köprü olsaydı beraber. M harfine benzer bir görüntü de ortaya çıkardı hem. Buna ne dersin?
Aaa o da şahane olurmuş. Turuncu olmasın ama.